MISIR ÇARŞISI

alper dokay
3 min readJan 20, 2018

--

Herkese merhaba,

Yayın hayatına Mısır Çarşısı ile başlıyorum. Her şeyden önce gelin birazcık Mısır Çarşısı’nın tarihi içeriğine göz atalım.

Yeni Camii ve külliyesi kapsamında inşa edilmeye başlanan mısır çarşısının temeli padişah III.Mehmed’in validesi tarafından atılmış olup, çeşitli nedenlerden dolayı tamamlanamadan yarım kalmıştır. Ta ki 1664 yılında Yeni Camii’nin inşası ile çarşı yeniden hatırlanmış ve külliyenin bu bölümü de tamamlanmıştır. Mimarı, Mustafa Ağadır. Çarşı önceden Valide Çarşı yahut Yeni Çarşı isimleriyle bilinirken, 18.yy.’dan sonra adı Mısır Çarşısı olarak halk arasında değişmiştir. Bunun nedeni çarşının yapımında gereken mali desteğin Kahire’den alınan vergiler ile sağlanmasıdır.Bu yapı ilk önce medrese olarak kullanılmış, daha sonradan mollaların ayaklanmasıyla çarşıya çevrilmiştir.Çarşının bugün ki yerinde Bizans döneminde de bir çarşının bulunduğu, adının Makron Emvolos olduğu kesin olarak bilinmese de söylenmektedir. Tarihsel süreç boyunca göz bebeği olan mekanlardan biridir.

Aşure zamanlarına yakın tarihlerde birçok insanla dolan bu çarşının girişinde bulunan Kuru Kahveci Mehmet Efendi’nin yeri de bir hayli ilgi görmektedir. Oraya gelen herkes ramazanlarda oluşan pide sırası gibi bir sıraya girip sırf kahveyi alabilmek için yarım saat beklemektedir. Türk Kahvesi’nin gerçekten bu kadar abonesi var mı dedirten görüntüler ile karşılaşabileceğiniz bu yeri görmeden ve mümkünse birazcık kahve almadan sakın geçmeyin derim.

Kuru Kahveci Mehmet Efendi’nin Yeri

Mahdum: erkek evlat, oğul.

Eminönü turunun başlangıcında bizi karşılayan Mısır Çarşısı’nın güzel tarihi sadece bizleri değil herkesi etkilemektedir. Gerek içeriğiyle, gerek çalışanıyla, gerek ustasıyla… Kültürümüzde bir yere gidince eli boş dönmek olmaz vardır ya, Mısır Çarşısı’nda İstanbul’a özgü pek çok hediye bulabilirsiniz. Bunu da ek not olarak düşeyim. Buzdolabı magnetleri elbette birkaç akrabanızı sevindirebilir. :)

Mısır Çarşısı’nda 35–40 saniyeden fazla bir süre olduğunuz yerde beklerseniz kendinizi ya elinize bir telefon tutuşturulmuş “Bir fotoğrafımızı çeker misin?” sorusu ile ya da çok samimi esnaflarımızla ve ustalarımızla sohbete başlayıp herhangi bir dükkanın içine girmiş bulursunuz.

Ek not olarak: 1660 yılında IV. Mehmed’in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından mimar Kâzım Ağa’ya yaptırılmış, zaman içinde restore edilerek günümüze kadar gelen ve altı farklı kapıdan giriş yapılan çarşıda toplam 86 dükkân yer alıyor.

Peki neden ‘Mısır’ Çarşısı?

Kurulduğu dönemlerde, Hindistan’dan Arabistan’a kadar Uzakdoğu ülkelerinden gelen binbir çeşit baharat ve her derde deva şifalı otlar özellikle bu çarşıda satılırdı. Malların büyük bir kısmı Mısır üzerinden geldiği için zamanla buraya Mısır Çarşısı denilmeye başlandı. Anlayacağımız öylece de kalmış…

Ayrıca burada bir çok Türk Baharatlarını gözlemleyebilirsiniz. Bir not ile açıklamak gerekirse:

Eminönü’ndeki Yeni Camii ile Çiçek Pazarı’nın hemen yanında yer alan Mısır Çarşısı, ağırlıklı olarak baharat, bitki çayları ve lokum gibi geleneksel Türk lezzetlerini arayanların ilk adresidir.

Seveceğinize inandığım bu çarşı ile ilk gönderimi paylaşmış bulunuyorum. Umarım okurken hem eğlenip hemde aynı zamanda bir yer keşfetmişizdir. Nice gönderilerle geri dönmek dileğiyle…

--

--

alper dokay

Software Engineer at WirelessCar, Gothenburg. Loves writing blogs, sailing, and traveling.